Sporculara dikkat! Bir çoğu
sahadaki alışkanlıklarını özellikle değerlendirme sırasında da sürdürebilir. Buna
sebep antrenörle yaşadığı münakaşadan tutun, o antrenmanda sergilediği kötü
performansa bahane bulmaya kadar uzayabilir.
Öncelikle şunu vurgulamalıyım ki
eğitim sırasında iki kelime ile geçiştirip pek de deneyimlemeye önem
vermediğimiz inspeksiyon ve palpasyon sizin değerlendirmedeki en
önemli iki silahınız olacaktır.
Oyuncunun niyetinin ne yönde
olduğunu antrenmanı çok iyi bir şekilde takip ederek önceden kestirebiliriz.
Size şikayet ile geldiği dokuyu çok iyi incelemelisiniz. Burada size tavsiyem
eğer oyuncu her dokunuşunuza çok fazla sesli tepki (aa, of, uf , dur, aman vb
acı ifadelerini) veriyorsa. Şikayet ile ilişkili olmayan yapılara da dokunmaya
ve değerlendirmeye başlayın J
Tepkileri size yol gösterecektir.
Oyuncuyu asla küçümsemeyin. Özellikle de tecrübeli ve yıllardır doktor ve fizyoterapistlerle vakit geçirmiş olanları. Onlarında kendince tecrübeleri var, bu etkeni aklınızdan çıkarmayın.
Oyuncuyu asla küçümsemeyin. Özellikle de tecrübeli ve yıllardır doktor ve fizyoterapistlerle vakit geçirmiş olanları. Onlarında kendince tecrübeleri var, bu etkeni aklınızdan çıkarmayın.
Bir sonraki aşama, eğer oyuncu sizi
yönlendirmeye çalışıyorsa: Fizyo cidden çok kötüyüm, omzum kalkmıyo,
eğilemiyorum vs gibi cümleler duyduğunuzda gözlem
buradaki ayrımda olmazsa olmazlarımızdan. Sporcuyu şikayeti hakkında
değerlendirdikten sonra mutlaka günlük yaşantısında gözlemliyoruz. Bu gözlemi
en iyi şekilde sadece fizyoterapistler yapabilir. Çünkü sadece bizler sporcunun
aktivitesini ayrıntılı bir şekilde irdeleyebiliriz.
Kartlarımız her zaman kapalı
olmalı, yani bu gözlemleri yaparken oyuncuya çaktırmamak gerçekten çok önemli.
Belli bir sürenin geçmesini muhakkak beklemeliyiz. Uygun vaktin geldiğini
düşündüğümüz anda; omzunu kaldıramayan oyuncudan perdeyi çekmesini
istediğinizde, eğilemeyen sporcudan bilerek yere düşürdüğünüz kalemi rica
ederek istediğinizde genelde kendilerini ele verirler. Örnekleri uzatmıyorum
malum taktikleri öğrenmesinler. J
Şikayet ile ilişkili hangi
aktivitelerin mümkün olduğu veya olmadığı, ilişkili kas-iskelet yapılarındaki
cevapları gözlemleyerek sporcunun kendi kendini ele verip vermediğini
anlayabiliriz. Unutmayın fizyoterapistleri kandırmak neredeyse imkansızdır.
Ayrıca belirtmek isterim, her
oyuncu tabii ki böyle değil, yanlış anlaşılmasın. Tam aksi yönde
davranan oyuncularda çoktur. Ağrısı varken saklayan, sakatlığı ciddi bir
seviyedeyken oynamaya çalışanlar da az değil. Bunlar genelde çok özverili
olan deneyimli sporcular veya kendini göstermeye çalışan & formasını
kaybetmek istemeyen genç oyunculardır.
En önemli tavsiyem onların güvenini kazanmanız olacaktır. Geçen
yazımda iş yerinde samimiyete karşı olduğumu belirtmiştim. Ancak mesele
sporcular olunca tam aksini düşündüğümü itiraf etmeliyim. Çünkü sporcu ne
olursa olsun önce kendini düşünür ve kendisini garantiye alır. Yaşadıkları
tecrübeler ve çalıştıkları ortam gereği zor güvenirler ve güvenleri çok
kırılgandır.
Başarılı olmamız için doktor ve
fizyoterapistlerin sporcular ile taşkınlığa sebebiyet vermeyecek derecede
samimiyet kurmaları önem arz etmektedir. Bu konuda biz fizyoterapistler
sporcularla geçirdiğimiz zaman açısından daha avantajlı ve başarılıyız. Sadece
samimiyet yeter mi? Hayır! Bizler gözlemci isek emin olun sporcular da çok iyi
gözlemcilerdir. Eğer siz büyük bir özveri ile çalışır, onları iyi etmek için
gerçekten çabalar, fedakarlık yaparsanız emin olun onlar bu emeklerinizi
karşılıksız bırakmayacaklardır.
Son olarak en önemli kural: Büyük
bir emekle kazandığınız bu güvene asla ihanet etmeyeceksiniz. Sonucu ne olursa
olsun. Eğer bunu başarabilirseniz; oyuncu yukarda anlattığım hiç bir yola
başvurmayacak ve size karşı çok açık olacaktır.
Uzm. Fzt. Abdulhamit TAYFUR
Abi bende fizyoterapist olmak istiyorum hacettepe de okuyorum acaba bana destek olabilir misiniz bu yolda?
YanıtlaSil